top of page
DÜNYADA HIV ve AIDS

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Programı (UNAIDS) gibi küresel sağlık otoritelerinden derlenmiş sayısal tahminlemelere ve verilere göre HIV/AIDS’in dünya genelindeki durumu aşağıdaki gibidir:

 

2015 yılı sonu itibariyle dünyada yaklaşık 36,7 milyon insan HIV/AIDS'le yaşamaktadır. Bunların 1,8 milyonu ise 15 yaş altındaki çocuklardır.

 

2015 yılı içinde dünya genelinde yaklaşık 2,1 milyon kişi HIV ile enfekte olmuştur. Bunların 150 bini 15 yaş altındaki çocuklardır. Bu çocukların çoğu Sahra-altı Afrikası'nda yaşamakta ve hamilelik, doğum veya emzirme döneminde HIV pozitif anneleri tarafından enfekte olmuşlardır.

 

Şu anda HIV pozitif kişilerin yalnızca %60'ı durumlarını bilmektedir. Kalan %40’ın (14 milyondan fazla kişi) HIV testi yaptırması, durumunu bir an önce öğrenmesi ve tedavi alması gerekmektedir.

 

Haziran 2016 itibarıyla, HIV ile yaşayan 18,2 milyon kişi antiretroviral tedaviye erişebiliyor. İlaca erişebilen kişi sayısı Haziran 2015'te 15,8 milyon, 2010'da 7,5 milyon ve 2000'de 1 milyondan biraz fazlaydı. 
 

HIV ile yaşayan insanların büyük çoğunluğu düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Sahra-altı Afrikası, 2015 yılında yaklaşık 25,6 milyon HIV ile yaşayan insan ile en fazla etkilenen bölgedir. 2015 yılında yeni HIV enfeksiyonlarının yaklaşık %66'sı Sahra-altı Afrikası'nda meydana gelmiştir.

 

Salgının başladığı 80’li yıllardan günümüze AIDS'e bağlı hastalıklardan 1,1 milyonu 2015 yılı olmak üzere toplamda 35 milyon kişi yaşamını yitirmiştir.

 

HIV yayılımını önlemek ve tedavisini yaygınlaştırmak için küresel çabalar yıldan yıla artış göstermiş olsa da hala pek çok kişinin önleme, tedavi, bakım ve destek hizmetlerine erişimleri bulunmamaktadır. Tedavinin yaygınlaştırılması çok önemlidir çünkü tedavi alan HIV pozitif kişiler sağlıklı yaşamlarına devam edebilirler ve virüsün başkalarına bulaşma riski tedavi ile birlikte büyük ölçüde azalmaktadır.

 

HIV salgını sadece bireylerin sağlığını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda aileleri, toplulukları, ulusların gelişmesini ve ekonomik büyümesini de etkiler. HIV’den en çok zarar gören ülkelerin birçoğu diğer bulaşıcı hastalıklardan, gıda güvensizliğinden ve diğer ciddi problemlerden de muzdariptir.

Bu zorluklara rağmen, başarılar ve umut vadeden gelişmeler de olmuştur. Salgının önüne geçmek için, özellikle son on yılda, küresel anlamda büyük çabalar sarfedilmiştir. Önleme çalışmaları, artan sayıda ülkede HIV prevalans oranlarının düşürülmesine yardımcı olmuş ve yeni HIV enfeksiyonları düşüş eğilimine girmiştir. Diğer yandan kaynakları yetersiz ülkelerde HIV bulaşan insan sayısı son on yılda önemli ölçüde artmıştır.

 

Ayrıca, anneden çocuğa HIV bulaşmasının önlenmesi ve annelerin hayatta kalması konusunda ilerleme kaydedilmiştir. HIV ile yaşayan hamile kadınların %77'si, 2015 yılında HIV'in bebeklerine bulaşmasını önlemek için antiretroviral ilaçlara erişebilmiştir. Çocuklar arasında yeni HIV enfeksiyonlarında 2010'dan bu yana %50 oranında düşüş görülmüştür.

Pozitif Hikayeler
bottom of page