top of page
HIV YAÅžAM DÖNGÜSÜ

Virüsler, çoÄŸalabilmek için bir hücreyi enfekte etmek zorundadır. Yeni virüsler üretebilmek için bir hücreyi ele geçirirler ve onu virüs üretim merkezi gibi kullanırlar. Hücreler ise hayatta kalabilmek ve üreyebilmek için yeni proteinler yapmak zorundadır. Virüsler, kendi DNA’larını hücrenin DNA’sında gizler ve hücre, yeni proteinler yapmaya çalışırken farkında olmadan yeni virüsleri de üretmiÅŸ olur.

 

HIV, çoÄŸunlukla bağışıklık sistemindeki hücreleri enfekte eder.

 

Pek çok hücrenin yüzeyinde CD4 reseptörü adlı verilen proteinler bulunur. HIV, yüzeyinde CD4 reseptörleri bulunan bu hücreleri arar çünkü bu özel protein, virüsün hücreye baÄŸlanmasına olanak tanır. HIV farklı hücreleri enfekte edebilse de ana hedefinde T4 lenfositleri (T yardımcı hücreleri) bulunur. T4 lenfositleri, çok sayıda CD4 reseptörü bulunan beyaz kan hücrelerinin bir türüdür. T4 lenfositlerinin öncelikli sorumluluÄŸu ise bir iÅŸgalcinin sistemdeki varlığı konusunda bağışıklık sitemini uyarmaktır.

 

HIV, bir hücreye baÄŸlandıktan sonra kendi DNA’sını hücrenin DNA’sının içine gizler. Bu durumda artık hücre, HIV üretim merkezi haline gelir ve kendisini çoÄŸaltır.

​

1.Adım: Bağlanma

Virüsler, bir grup gen ve özel enzimlere sarılı olan protein, yaÄŸ ve ve ÅŸeker içeren dış zarftan oluÅŸur.

 

HIV’in dış zarfında bulunan protein, T4 hücresinin dışında bulunan CD4+ yüzey reseptörleri tarafından kuvvetlice çekilir. HIV, CD4+ yüzey reseptörüne baÄŸlandıktan sonra hücre yüzeyinde bulunan diÄŸer proteinleri aktif hale getirerek hücre yüzeyi ile HIV tamamen birleÅŸmiÅŸ hale gelir.

 

Hücreye giriÅŸ oluÅŸturan bu evre, giriÅŸ inhibitörleri adı verilen ilaç sınıfı ile önlenebilmektedir. 

 

2.Adım: Ters Transkripsiyon

HIV, genetik materyal olarak RNA taşırken, insan hücresinin genetik materyali DNA’dadır. HIV, hücreyi enfekte edebilmek için ters transkripsiyon adı verilen iÅŸlemi gerçekleÅŸtirerek kendi RNA’sının DNA kopyasını oluÅŸturur.

 

Hücreye baÄŸlama iÅŸleminden sonra, viral kapsid (RNA'nın ve önemli enzimlerin bulunduÄŸu virüsün iç kısmı) konakçı hücrenin içine salınır. Ters transkriptaz adı verilen bir viral enzim, RNA'nın bir DNA kopyasını yapar. Virüs tarafından oluÅŸturulan bu yeni DNA'ya "proviral DNA" denir. 

HIV’in ters transkripsiyon iÅŸlemini yapmasını önlemek için nükleozid ters transkriptaz inhibitörleri (NRTI'ler) ve nükleosid olmayan ters transkriptaz inhibitörleri (NNRTI'ler) sınıflarından ilaçlar kullanılır.

 

3.Adım: Entegrasyon

HIV DNA’sı hücrenin merkezi olan ve hücrenin kendi DNA’sının bulunduÄŸu hücre çekirdeÄŸine taşınır. Sonrasında integraz adındaki bir viral enzim aracılığı ile proviral DNA hücrenin DNA’sının içine gizlenir. Böylece, hücre yeni proteinler üretirken yanlışlıkla yeni HIV’leri de üretmiÅŸ olur.

 

HIV’in bu entegrasyon süreci, integraz inhibitörleri sınıfında bulunan ilaçlarla önlenebilmektedir.

 

4.Adım: Transkripsiyon

HIV’in genetik materyali hücrenin çekirdeÄŸine girdikten sonra artık onu yeni HIV’ler üretmek için kullanmaya baÅŸlar.

 

Viral DNA dizileri hücrenin çekirdeÄŸinde ayrışırlar ve özel enzimler sayesinde mesajcı RNA ya da mRNA adı verilen genetik materyalin tamamlayıcı dizisini oluÅŸtururlar. Bu haberci RNA ise yeni HIV üretimi için talimatlar verme rolünü üstlenir.

 

Bu iÅŸlemi engelleyecek ilaçlar henüz geliÅŸtirilememiÅŸtir fakat bu iÅŸlemi önlemek üzere antisens ya da transkripsiyon inhibitörleri adı verilen ilaçlar üzerinde araÅŸtırmalar devam etmektedir.

 

5.Adım: Tercüme​

mRNA yeni viral proteinlerin üretimi için hücre içinde hummalı bir çalışma ile talimatları taşır.  mRNA’nın her bir bölümü, protein yapı blokları ile iletiÅŸerek HIV’in parçalarının yapılmasını saÄŸlar.

 

Her bir mRNA dizisi iÅŸlendikçe buna karşılık gelen protein dizisi üretilir. Bu iÅŸlem mRNA dizisinin yeni virüsler üretmek için gereken yeni viral proteinleri dönüÅŸtürene ya da onları tercüme edene kadar devam eder.

 

6.Adım: Viral Birleştirme ve Olgunlaşma

Bu son aÅŸama yeni virüsün birleÅŸtirilmesi ile baÅŸlar. Uzun protein dizileri, proteaz adlı viral enzim aracılığı ile küçük proteinlere bölünür. Bu proteinler artık çeÅŸitli iÅŸlevlere sahip olurlar. Bazısı HIV’in yapısal unsuru haline gelirken bazısı ise enzimlere dönüÅŸür. ÖrneÄŸin ters transkriptaz enzimi iÅŸlevi üstlenirler.

 

Viral parçacıklar birleÅŸtikten sonra konakçı hücreden yeni virüsler üretmek üzere çıkarlar. Virüs daha sonra, viral proteinlerin iÅŸlenmesini de içeren olgunlaÅŸma sürecine girer. Virüsün bulaşıcı hale gelebilmesi için son iÅŸlem olan olgunlaÅŸma sürecini tamamlaması gerekir.

 

Viral birleÅŸtirme ve olgunlaÅŸma tamamlandıktan sonra virüs yeni hücreleri enfekte edebilir hale gelmiÅŸ olur. Enfekte olan her hücre ise sayısız ÅŸekilde yeni HIV üretebilir.

 

Viral birleÅŸtirme, proteaz inhibitörleri sınıfındaki ilaçlarla önlenebilir. Anti-HIV ilaç üreten ÅŸirketlerin üzerinde yoÄŸunlaÅŸtığı yeni olgunlaÅŸma önleyici ilaçlarla da olgunlaÅŸma engellenebilmektedir.

bottom of page